Cumartesi, Haziran 20

.letters to Jean-Pierre

' .filmlerdeki mezarlığı arıyorduk ısrarla, pariste olmalıydı o mezarlık bundan emindik..dümdüz tamamen çimlerle örtülü ve bembeyaz küçük haçlarla donatılmış devasa mezarlık, o yanılgı ikimizde de vardı, defne ve ben..o mezarlık pariste biyerlerde, hadi bulalım..paristeki üç ünlü mezarlığa(ki başka yoktu) aynı gün içinde gittik..claire gibi hissettim (bazen hissederim, nedense çok yakın hissederim kendime) tüm gün aynaya bakmadım kendimi görmemek için, turuncu saçlıydım..ve bulamadık mezarlığı amerikada olmalı dedik..ilk gittiimiz devasa mezarlıkta jimmy morrison ı gördüm..mezarının önünde bi bayan polis bekliodu öne doğru kıvrılmış siyah küt saçları ve erkeksi hatlarıyla..ifadesizce bekliyordu anormal bi durum yaşanmasını ve dolayısıyla işinin beklemenin ötesine çıkmasını..ama yaşanmadı..jim morrison'ı yalnızca dinleyen kitleydi mezarının çevresindekiler ölümünden acı duyacaklar değil..inceledim üzerine fırlatılmış çiçeklerin altındaki aslında sıradan görünen mezarlığı.."and Jim Morrison had his elevators..His elevators..He had his elevator angels.."kulaımın içinde mırıldanıodu Coco ve Rosie..içimden ağladım mezarını yaklaşık 1,5sa. aradığımda anlam veremeyen arkadaşımın daha da anlamsız bulmaması için gözyaşlarımı "She sounded like an angel when she cried.." ve şarkı bitti..beni bekleyen ayakların yanına doğru ilerledim..

.sonra bi cafeye oturduk..tatlı istiyodum ısrarla..kahve ve tatlı..arkamdan bi nefes yaklaştı mükemmel fransız aksanıyla " matmazel" diye fısıldadı..anlamsız olduğunu bildiğim halde duraksadım arkama dönmedim hayal kırıklığını ertelemek için..arkamda bana fısıldayan sesin ısrarla siz olduunuzu düşünme sürecini uzatmak için bekledim..tekrar "matmazel" dedi o ses..hala küçük bi umutla döndüm bana bakan sizden oldukça yaşlı gözlere..siparişi verdim ona..ve sustum sessizleştim bi süre..defne:
"neyin var senin?"
"hiç"
"bi anda tuhaflaştın, weird girl" (yeni öğrenmişti bu kelimeyi ve her fırsatta kullanıyodu)
"bilmem öle mi?"
"oui"
cevap vermedim, yine sustum..

III. alexandre köprüsüne gitmek istiodum..angel-a nın atladığı köprüe..en çok bulunmak istediğim yere..köprünün kollarına dokunmak istiodum tüm tozlarını üzerime silmek..fallen angellığı benimsemenin acısını üzerime çekmek..zamanımız yoktu..metro biletinin saat 00da sona ereceğine dair iddiaları ve gitmeme yönündeki ısrarları reddediyordum..orda olmalıydım, kesinlikle olmalıydım..koştuk metroya yetişmek için kuleden köprüye kadar..topuğum kanamaya başlamıştı ayağıma vuran babetlerden..ama durmadım, koştum..ve ordaydım..'pont alexandre III.' parlayan melek heykellerine hiç kimsenin bakmadığı gibi bakıyordum, gözlerim sulandı..gecenin karanlığına direnerek parlayan küçük melekleri inceledim..sonra köprüye attım ilk adımımı an'ı kaydederek..luc besson'ın yönetmen koltuuna oturduu zemine attım adımlarımı..köprünün kollarına sürttüm üşümüş ellerimi..daha da üşüdüm taş soğukluğuyla..melek adama dokundum..anja garbarek dinledim..köprünün diğer tarafına geçmek, nehre atlamak ve andre tarafından kurtarılmak istedim..ama yapmadım benim saçmalıklarımla yeterince zaman kaybetmişlerdi..oysa ki yarın altından geçicektik tekneyle..ama ben üstünde olmak istemiştim ve herkesi koşturmuştum bencilce..ama orda olmak bayım..bunu tarif edemem..zenci fransızlar kırmızı ışıkta durup laf atmaya başlamışlar ve bunu farkedemeyecek kadar kendimden geçmişim..onlara bağıran adam sesini duyunca bile kendime gelemedim..beni kolumdan çekiştiren ellerdi sanırım beni o anın içinden koparıp çıkaran..

.filmlerin içindeydim o iki gün pariste..Julie Deply gezdirdi beni Paris sokaklarında gözlerindeki kalın çerçeve gözlükleriyle..Claire olup mezarların fotoğraflarını çektim..Angela bana uslu bi kız olup o nehirden atlamamı tembihledi heykelden yapılmış kanatlarıyla..Luc Besson'ın beni sarsıcı kollarını üzerimde hissettim her adımda..beni bi yerlerden tanıdıına eminim..ya da beni yaratan parmakların o olduğuna..ve bana sonumu çarpıcı şekilde gösteren adama teşekkür ettim..henüz hissetmediklerimi sessizce beklememi tuhaf yollarla söleyen adama.. '


pazartesi,haziran 15

emre'ye...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder